©tiebreakworld

Renk Aşık

Renk Aşık

1. Renk Aşık kimdir? Ben Renk Aşık. 19 yaşındayım. İstanbul Alman Lisesi’nden mezun oldum. Biniciliğe 9 yaşındayken başladım. Öncesinde de yüzme, voleybol gibi sporlarla uğraştım. Ancak istikrarlı olarak devam ettiğim ve en çok ilgimi çeken spor binicilik oldu her zaman. 2 sene boyunca milli takımda yer aldım.

2. Neden çoğu genç kız gibi voleybola, jimnastiğe yönelmek yerine biniciliğe yöneldin? Küçükken at çiftliklerinde doğum günlerimi kutluyordum ve ara ara binmeyi denediğim olmuştu ama at binmek ile olan bağlantım asıl 9 yaşındayken başladı ve sonrasında da bir daha bırakamadım. At binmek tamamen benim kararımdı. Diğer hiçbir spor at binmek kadar ilgi çekici ve eğlenceli gelmiyordu. Bu sporda tek başına değilsin, başka bir canlıyla iletişim ve uyum içerisinde olman gerekiyor. Bunun zorluğu da beni binicilik alanında ilerlemek istemeye motive etti.

3. Bu sporun kolay ve zor yönleri neler, nasıl aştın? Bence en zor yönlerinin başında gelen yukarıda da bahsettiğim gibi başka bir canlıyla uyum içerisinde olma zorunluluğu. Atın psikolojisinden ve performansından sürekli olarak etkilenmek ve buna karşı kendi dirayetini koruyabilmek de oldukça zor. Her gün antrenman yapmak için yataktan kalkmak çok kolay. Çünkü aynı evcil hayvanınız gibi, atla da duygusal bir bağ kuruyorsunuz. Antrenman yapmaktan çok atı görmek ve onunla vakit geçirmek için can atmaya başlıyorsunuz.

4. En unutamadığın yarışın ne idi? Milli takımla Balkan Şampiyonası’nda iken girdiğim bir yarış olsa gerek. Yarış bittikten sonra hiç daha önce tanışmadığım, başka ülkelerden insanlar yanıma gelip ne kadar iyi bir yarış çıkardığımı söylediler. Bu konuşmalardan ve övgülerden sonra aslında gerçekten biniciliğin bana ne kadar uygun olduğunu ve bu sporu olması gerektiği gibi yaptığımı anladım. Ülkemi başarıyla temsil etmiş olmakta tabii ki benim için çok önemliydi.

5. Bu spordaki başarın seni manevi anlamda tatmin ediyor mu? Evet. Daha gidilecek yolum tabii ki vardı. Yapmak istediklerim bitmemiş olsa da bir yerden sonra önceliklerimi değiştirmem gerekti. Bu kararımdan da hiç pişman değilim. Bana bıraktığı anılar zaten beni maveni anlamda oldukça tatmin ediyor ve bana yetiyor.

6. Ölsem unutmam dediğin bir antrenörün var mı? Sana neler kattı? Demir Hoca. Ciddi anlamda binicilik sporuna Demir Hoca ile başladım. Bana kattıkları sadece binicilik alanında sınırlı değil. Kendi kişisel gelişimim açısından da onunla çalışıyor olmanın beni başka bir noktaya taşıdığını düşünüyorum. Bana çok çalışırsam her şeyi yapabileceğimi, yeteneğin tek başına yeterli olmadığını öğretti. Bulgar olması da bana başka bir kültürü tattırdı.

7. Yarışmayı en sevdiğin manej hangisi? Kemer Country’ nin açık maneji. Atla çok güzel ve verimli zaman geçirebildiğin bir tesis. Türkiye’de de Balkan Şampiyonaları orada yapılıyor.

8. Binicilik canlıyla yapılan bir spor, bu seni nasıl etkiliyor? Altında senden bağımsız düşünen bir canlı var bu nedenle sürekli olarak konsantre olman gerekiyor. Meditasyon gibi aslında. Kafanda olan sorunları düşünmene olanak sağlamıyor. Sadece o anda kalıyorsun ve yaptığın işe odaklanıyorsun.

9. Son olarak çok klasik ama sormadan geçemeyeceğim. Milli bir sporcu olmak nasıl bir duygu? Gurur verici ve tabii ki çok güzel bir duygu. Gerçekten daha önce tattığım hiçbir şeye benzemiyor. Basit bir yarış kazanmak gibi bir şey değil, kelimelerle tarif edilemeyecek çok farklı bir duygu.

  • AZADE APA TRİOLET AZADE APA TRİOLET
Top