©tiebreakworld

Defne Özyiğit

Defne Özyiğit

1. Defne Özyiğit kimdir?
Defne Özyiğit 19 yaşında İstanbul’da doğmuş büyümüş Alman Lisesi mezunu hayatını dansa adamış ve dans konusunda tutkulu bir kız.

2. Dans maceran nasıl başladı? Küçüklükten beri hayalin miydi dans etmek? Ailenin bu konudaki tepkisi ne oldu?
Dans maceram anne karnında başladı desem yalan olmaz. Orada bile dans ettiğimin ultrason görüntüleri var. Annem her müzik duyduğumda daha yürümeden dans etmeye çalıştığımı söyler. Bu nedenle müzik ve dans içimde bir yerlerde hep vardı diyebilirim. Duygularım, düşüncelerim şekillendiğinden beri de dans etmek, eğitim almak ve eğitim vermek en büyük hayalimdi. Çok şanslıyım ki ailem bu yolculuğun her anında beni sonuna kadar destekledi ve yanımda oldu. Hem ailem hem ben eğitim hayatıma her zaman öncelik verdik ama planlı ve programlı oldukça Alman Lisesi gibi zor bir okulla bile dansın yürütülebileceğini gördüm. Bu yüzden dansı hiç bırakmadım.

3. Hangi dansı yapıyorsun?
4 yaşımda ritmik jimnastik ve bale eğitimi ile eğitim almaya başladım. Dansa başlamadan önce sağlam bir temel oluşturmak gerektiğinden ikisi de bana çok yardımcı oldu. Daha sonra modern dans, street jazz, dance hall, high heels, hiphop ve latin gibi birçok dalda çeşitli akademilerde eğitim aldım ve verdim.

4. Türkiye’de dansa olan ilgi ve istek konusunda ne düşünüyorsun? Sence dans, opera, bale bu ülkede hak ettiği değeri görüyor mu? Türkiye’de dans maalesef çoğu Avrupa ülkesi ve Amerika kadar gelişmiş değil ama kendi yolculuğum boyunca dansın Türkiye’de çok ilerlediğini ve önem kazandığını gözlemledim. Bu durum beni çok mutlu ediyor çünkü dans etmenin ayıp olduğu düşüncesiyle büyümüş insanlar var ve bu olgunun yavaş yavaş değişmesi, dansın bir sanat ve spor sayılmaya başlanması umut verici. Türkiye’deki çok değerli sanatçıların eğitmenlerin ve azimli öğrencilerin emekleriyle dans, opera, bale, müzikal, tiyatro gibi sahne sanatlarının hak ettiği değeri bulacağını umuyorum.

5. Dansa dair hiç unutamayacağın bir anın var mı?
Dansa dair hiç unutmayacağım anlar kulisten sahneye attığım ilk adımlar. Her seferinde ilk sahneye çıkışımmış gibi heyecanlanmam ve çıktığımda seyirci, ışık, müzikle buluşup kendim olduğumu hissettiğim anlar dansı neden yaptığımı bana hatırlatıyor. Dansımı, duygularımı, düşüncelerimi başkalarıyla paylaşmak, hislerimi onlara geçirebilmek benim için en büyük mutluluk. O hissi hissettiğimde de tüm çalışmaların karşılığını bulduğunu anlayabiliyorum. Tabiki bir dansçı ne kadar iyi yerlere gelirse gelsin dans hiç bitmeyen bir yolculuk, her eğitmen aslında her zaman bir öğrenci bu yüzden ben de ilerleyeceğim ve gelişeceğim uzun bir yol görüyorum önümde.

6. Dans alanında gelişmeye devam etmek için kendini nasıl motive ediyorsun?
Dans benim için büyük bir mutluluk beni ben yapan kendimi özgür hissettiğim tek an, dansı hiçbir zaman bir görev olarak görmedim ve her zaman keyif almak, eğlenmek ilk amacımdı. Fakat eğlenceli olduğu kadar da disiplinli ve düzenli bir çalışma gerektiriyor. Bu çalışmalar süresince kendime her zaman hocalarımı, örnek aldığım dansçıları hatırlattım ve “onlar buraya gelebildiyse sen de gelebilirsin” dedim. Dans her ne kadar kişiye özel bir gelişme ve çalışma gerektirse de başka dansçıları izleyerek hep kendime çok şey kattım ve çalışmaya motive oldum.

  • Yasemin Özveri Yasemin Özveri
Top