OLIMPIYAT VE YOGA
F e r d a E r g ü n e ş
Performans
Olimpiyatları seyrederken çoğu zaman sporcunun o performansı yakalayabilmek için ne kadar süre harcadığını, günde kaç saat nasıl çalıştığını düşünmeyiz. Kötü performans gösteren, bir küçük hatadan elenenlerin ya da madalyayı kaçıranların bile olimpiyat altınına verdiği değeri, ne kadaruzun süre bunu hedeflediğini pek de farketmeyiz. Bazen bu hatalar o kadar küçüktür ki çoğumuz bunu televizyonlarımızın başında farkedemeyiz. Ancak sonunda kaybedilen saliseler,yıllar süren bir rüyayı sona erdirir.
YOGA VE
SAKATLANMA
Atletler bugün artık “cross training” denen farklı disiplinlerdeki sporları yaparak kendi dallarına hazırlanıyorlar. Bunun yanı sıra, yogayı her geçen gün daha fazla sporcu veya antrenör programına dahil ediyor. İtiraf etmek gerekir ki bunun birincil sebebi sporcular için en büyük korkulu rüya olan sakatlıkların önüne geçmesi. Yoga yapanlarda sakatlanma oranı, yapmayanlara göre çok daha düşük. Bu istatistik olarak ortaya konmuş bir sonuç ve sporcular artık böyle bir gerçekliği gözardı edemiyorlar. Sporcunun o sırada bulunduğu yarışmayı kaybetmesine yol açmasının dışında, ilerideki hedeflere varılması açısından da sakatlıklardan kaçınılması gerekiyor. Sakatlığın iyileşmesi süresinden çok daha fazlası, sakatlığın hemen öncesindeki güç ve sağlığa tekrar kavuşmak için geçer. Sakatlanma korkusu sporcuların yarışmada cesur davranmasına, kendini zorlamasına bile engel olur ve özellikle elemeli sporlarda bu durum beklenmedik erken hüsranlara yol açabilir.
Zihni hazırlamak belki de en büyüğü
Yoga ve Kış sporları Ancak yoganın bir çok başka açıdan da yararı ortaya konmuştur. Zihni hazırlamak belki de en büyüğü. Fiziksel kazanımlar, kas gücü, temel güç, dayanıklılık, esneklik ve denge duyusunda artış. Özgüven ve kararlılık, konsantre olabilme becerisi, iyimser olma, sonuca gitme ve bir çok başka kazanımlar. Kayak, hız ve zerafeti bir araya getiren ender sporlardan. Dönüşlerdeki yumuşaklığı ve bir iniş yarışında ulaşılan hızları düşünün. Sanırız seyir zevkine de bu yüzden doyum olmuyor.
Kitleleri kendine çeken bu adrenalin, hız ve zerafet birlikteliğini en iyi dengeleyen aktivite yogadır. Yavaş, derin ancak kayak gibi zerafet barındıran bir çalışma. Yoganın kayakçılar için çok önemli bir rolü de bedendeki dengesizlikleri belirlemeye yaramasıdır. Yoga yaparken bedenimizde nerede bir direnç ve dengesizlik var farketmek kolaydır. Pistteki performansı bozan ve o hız ve konsantrasyon içinde farkedilemeyen bu tür ince ayar gerektiren hassas durumlar yoga ile hem tespit edilebilir hem de giderici çalışmalar yapılabilir.
YOGA VE BEDEN
Her sporda bedenin bir tarafı güçlenirken diğer bir kısmı güçsüz kalır. Böyle bir denge bozulması sporun türüne göre azveya çok ve belli bölgelerde oluşur. Kayak için kullanılan bölüm alt vücuttur. Burası güçlenir ve gelişirken üst beden güçsüzleşir, oysa üst beden gücü de kayak becerisinde rolü olan bir unsur. Güçlenen alt beden unsurları ise sakatlıklar açısından önemli. Çok kuvvetli kuadrisepsler ve buna karşı gelen kaskatı ve daha zayıf hamstring kasları diz eklemine çok fazla baskı gelmesine sebep olur. Diz eklemleri ve genel olarak bedenin alt tarafı süspansiyon gibi hareket ettiğinden tüm darbeleri emer. Ancak bunda gluteus (kaba et kasları), kuadrisepsler ve sırt kaslarının gücü önemlidir. Bu kaslar zayıf kaldığında tüm darbe diz ekleminde sönümlenmek zorunda kalır. Kısalan iç baldır kasları da hareket menzilini azaltacağından yine diz eklemine yük getirir. Dolayısıyla kayakçı için diz çevresindeki ve üst bacakların dört bir tarafındaki kasları (iç ve dış baldırlar, hamstrings ve kuadrisesp) esnek ama güçlü tutmak gerekir. İnişte basıncı kayağın iç kenarına uygulamak yani dönüşleri yapmak için,kalçalar, dizler ve biraz da ayak bilekleri kullanılır. Buna teknik olarak angülasyon denir.
Yoga, özellikle 2000’lerde spor dünyasına büyük bir hızla girdi. Ve yoga yapanlar çığ gibi çoğalıyor. Çoğunlukla sporcuların yoga yaptıklarını madalya aldıklarında, rekor kırdıklarında ve şampiyon olduklarında öğreniyoruz. Ve yoga yapan sporcu haberlerinin gittikçe artmış olması, yoga yapanların başarıya ulaştığı ya da her geçen gün daha çok sporcunun yogayı benimsediğini göstermez mi? Kim bilir belki de her ikisi birden!
