©tiebreakworld

Osman Şenefe

Osman Şenefe

1. Osman Şenefe kimdir? Ben Osman, 17 yaşındayım. 3 senedir Saint Michel Fransız lisesinde okuyorum. 6 yaşından beri tenis oynuyorum. Tenisin yanında kayak, windsurf, kiteboard ve fitness yapıyorum. fotoğrafçılıktan ve çizimden keyif alıyorum.

2. Osman’ı tenise başlatan ne oldu? İlk spora başlamam yüzme ile oldu. Yaklaşık 1 sene yüzmeye gittikten sonra yüzmekten keyif almadığımı anladım. Bunun üzerine ailem kendime seveceğim ve keyifle yapacağım bir spor seçmemi söyledi. O sırada da bebeklik arkadaşlarımdan biri olan Ela Levent Tenis Kulübü’nde tenise başlamıştı ve çok memundu ben de bunun üzerine ilk defa tenise Levent Tenis Kulübü’nde başladım.

3. Tenis bireysel ve süreklilik isteyen bir spor. Keşke takım sporu yapıyor olsaydım dediğin zamanlar oldu mu? Tenis her zaman keyifle yaptığım ve oynarken çok büyük keyif duyduğum bir spor. Tenis oynarken rahatladığımı ve mutlu olduğumu hissediyorum. Fakat hiç keşke bu sporu yapmasaydım dediğim bir an olmadı dersem bu yanlış olur. Tenis psikolojik olarak bireyi çok zorlayan bir spor, özellikle turnuvada ve maçlarda. Maç psikolojisini tek başına atlatabilmek her sporcu için her zaman kolay olan bir şey değil. Tenis ne kadar performans sporu olarak gözükse de aslında maçı kazanmak psikolojiyi sağlam tutmakta bitiyor. Ben de gittiğim çoğu turnuvada bu psikolojik zorlukla karşılaştım, takım sporlarında arkanda tüm takımın olduğunu biliyorsun, fakat teniste güç alacağın bir takımın yok çünkü tek başınasın, yine de tenisin benim için yeri ayrıdır.

4. Birçok sporcunun maç öncesi ritüelleri, totemleri var. Senin bu tarz alışkanlıkların var mı? Ben genelde maç öncesinde 3 şeye çok dikkat ederim, bunlardan birincisi beni kötü etkileyecek ya da motivasyonumu bozacak kimseyle konuşmamak (hakem, oyuncu, koç,vb.). İkincisi ise besin. Düzgün beslenmeye ve maç sırasında performansımı negatif yönde etkilemeyecek şekilde beslenmeye dikkat ederim. Sonuncusu ise ısınma, maç öncesinde birkaç tur koşmak ve esnemek hem fiziksel hem de ruhsal bir rahatlama sağlıyor.

5. Başından beri sporcu olmak gibi bir hayalin var mıydı yoksa sonradan mı gelişti? Sporculuk büyüdüğüm ailede yemek yemek su içmek gibi bir şey. Annem de Babam da günde ortalama 2-3 saatlerini spor yaparak geçirirler bu sayede benim de spora ilgim oldu ve bu şekilde spora başladım.

6. Tenise dair en güzel anın nedir diye sorsam ne cevap verirsin? Tenise dair en güzel zamanlarımı tek bir anıyla kısıtlamak istemem onun yerine “anılarım” diyeyim. Turnuvalar ne kadar zorlayıcı olsa da çok keyifli vakit geçirdiğim yerler. Turnuvada yaşıtınız bir sürü yeni insanla tanışıp onlarla tenis oynarken aynı zamanda akşam da otelde takımınızla çok güzel vakit geçiriyorsunuz, en az 3 tane çok keyif aldığım hatta bitmesini istemediğim turnuvam oldu.

  • Yankı Erel Yankı Erel
  • Ece Deniz Ece Deniz
Top