Mustafa Çeçenoğlu

Mustafa Çeçenoğlu

Mustafa Çeçenoğlu futbol dışında neler yapar?

Futbol dışında vaktimi aileme ve arkadaşlarıma ayırıyorum. Şans buldukça yalnız kalmayı, kendime vakit ayırmayı seviyorum. Her ne kadar sporcu
olsakta   sonuçta   bizlerde   insanız   ve   herkes   gibi bizimde gereksinimlerimiz oluyor. Bu yüzden futbol dışındaki zamanlar, olabildiğince kaliteli geçirmeye çalışıyorum. Özellikle Duygusal anlamda tatmin
edici aktiviteler beni daha çok çekiyor ve mutlu ediyor diyebilirim.

Futbola başlama hikayenizi dinleyebilir miyiz?

Babam sayesinde futbola başladım. Kendisi eski futbolcu. Ben de küçükken Babamın beni keşfetmesiyle başladım diyebilirim. Henüz 6 yaşındayken, Babam beni futbola yönelterek bu günlere gelmeme vesile oldu. Şimdi Düşünüyorum iyi ki de öyle yapmış. Buradan sizin aracılığınızla, bir kez daha teşekkür ediyorum Baba’ma. 
 
Türk Futbolu endüstrisi sizce nasıl yönetildi/ yönetiliyor? Futboldaki sorunlar ve çözümler neler sizce?

Türk futbolonun endüstriyel yapısı yanlış bir yapılanmanın üzerine yapılmış durumdadır. Özellikle takımlarımızın deneme yanılma yöntemiyle planlama yapmaları, amatör bir yapılanma ve verimsiz bir sistemin işleyişine neden olmakta. Futbol dünyada kitleleri harekete geçiren çok büyük bir güç ve bu güçü yaptırıma çevirebilen nadir bir olgudur.

Ülkemizde futbolu Profesyoneller değil, Amatör yöneticiler yönetmektedir. Bu yapılanma doğru işler çıkarmaz gün sonunda kâr bilançosuna baktığımızda. Bunu her hangi bir mesleğe de indirgeyeyerek somutlaştırabiliriz. Örneğin, Bir demirci ustasının, fırına gidip pide yapması ne kadar doğru bir eylem olarak yorumlanabilir ? Futbolumuzun, genel teması demircinin ekmek yapması, ekmekçinin de demir yapma uğraşıdır! Şimdiye kadar bu yapılanma böyle yönetildi. Geçmişimizle yaşadığımız gerçeğide bu yapılanmanın sağlamasını bizlere veriyor. Seneler önce kazandığımız bir kupa ve milli takımlarda yaptığımız derecelerle övünüyoruz hala... Bundan sonrası içinde, temel zihniyetin değişim profesyonellerin işe el atması gerekiyor, yapılanmanın gerekirse devlet denetiminde gerçekleşmesi gerekiyor. Çünkü özerklikle bir sonuca varamamanın bedelinin ülke puan sıralamasında 18-20 sıralara düşerek ödüyoruz ve ödeyeceğizde ne yazık... Umarım futbolu, Futbolun içinden ve bu alanda eğitim almış uzmanlar tarafından yöneten bir yapıya kavuşuruz.

Maçlardan önce yaptığınız özel bir hazırlık var mı? Kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?

Aslında maçlardan   önce   müsabakayı   fazla düşünmek, ekstra   konsantrasyon   vb.   Şeyler   beni aksi yönde etkiliyor. Ancak bu demek değil ki, maçı düşünmüyor, maça hazırlanmıyorum. Sadece kendimi motive etmeyi, En iyi nasıl olacaksa öyle olacak şekilde hazırlıyorum. Bunun içinde, maçlardan önceki süre zarflarında yediğim, içtiğim, şeylere ve uykuma daha çok dikkat ediyorum.

Bir idolün var mı? Hangi oyuncuları izleyerek büyüdün?

Açıkcası Avrupa da, örnek alınabilinecek çok futbolcu var. Onları izleyerek büyüdüm diyebilirim. Özellikle “Adriano leite riberio” benim için özel bir oyuncu diyebilirim. Aktif futbol kariyerindeki maçlarını sabırsızlıkla bekler ve izlerdim. Denk geliyorum sosyal medyada, videolara tekrar tekrar yaşıyorum o hisleri...

Hiç unutamadığın bir maçın var mı?

Unutamadığım 2 maç var ikiside, 2019-2020 sezonundaydı. Birisi Menemen-Ümraniyespor, diğeri Menemen-Bursaspor maçı. Bu maçları hiç unutamam, ikisinin kariyerimdeki yeri çok ayrı, o yüzden hep aklımda kalacaklar.
 

Transferler hakkında ne düşünüyorsun? Her yeni takım yeni bir tecrübe, çok tecrübelenmek başarı getirir mi?

Her takım kendi eksiklerine göre ve imkanlarına göre transferler yapıyor ve yapmak zorundadır. Sezon içinde istedikleri ve belirledikleri konuma gelebilmek için. Ama fazla transfer başarı demek değildir her transferden yeterli şekilde verim alamayabiliyor kulüpler. Gereksiz olmadığı sürece transfer her zaman gereklidir.

Kendine futbolda nasıl bir hedef koydun?

Bireysel açıdan öncelikle yaptığım spor çok zor bir branş. Kendini sürekli hazır tutman gerekiyor. Sahaya çıkmadan önce, sahaya çıkmak için çok çalışmak gerekiyor... Bir örnekle betimleyecek olursak, Bir tiyatro oyuncusuyla farksız bakıldığı zaman, sahneye çıkmadan önce senaryosunu ezberlemeli ve repliklerine hazırlamalı kendini. Sahne arkasında ne kadar iyi hazırlanıp konsantre olursa oyuncu, Sahne önünde o kadar iyi oynar rolünü.

Bizimde yaptığımız branş aslında bu şekilde hafta boyunca hazırlanıyoruz eğer bireysel olarak antrenmanları verimsiz geçirirsek, maç anında önce kendimizi temsil edip performans gösteremeyiz, sonra takımın oyun yapısına etki eder ve istenilen sonuca ulaşma adına doğru eylemler sergileyemeyiz. Bende kendime hep bu bilinçte hedefler koyarak kariyer planlamı gerçekleştirdim. Bundan sonraki hedeflerim de yine aynı disinlide gerçekleşecek tabi, “kul plan yaparken, kader gülermiş” diye bir söz var Benim düşüncem ve planlamalarım bu yönde. Hayat karşımıza ne çıkarır orası büyük bir muamma... Umarım herşey insalık adına güzel olur. Kendi ülkemin de, barış sağlık ve huzur
içinde yaşaması en büyük temennim.