©tiebreakworld

Deniz Selin Ünlüdağ

Deniz Selin Ünlüdağ

Biz onlardan daha iyiyiz, önemli olan inanmak !

Deniz Selin Ünlüdağ kimdir? Eskrim dışında neler ile uğraşır?

İnsanın kendini tanıtması ve anlatması benim için hep en zoru olmuştur. Ama Deniz’i tanımlamam gerekirse, hep sporun içinde olan ,hep sporun içinde büyümüş bir Türk genciyim. Eskrim dışındaysamüzik dinlemeyi, resim çizmeyi, kitap okumayı ve en büyük dostlarımız olan hayvanlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum.

"Sporun Devleri Buluşuyor” Ödül Gecesi'nde 2018 yılı içinde katıldığınız organizasyonlarda elde ettiğiniz başarılardan dolayı “Yılın Sporcusu” ödülüne layık görüldünüz. O an aklınızdan neler geçti? Nasıl hissettiniz?

Böyle güzel ve büyük organizasyonda, “yılın sporcusu” gibi büyük bir ödüle layık olmak onur ve gurur vericiydi. 9 yaşımda başladığım spor kariyerimde henüz 17 yaşında bu ödülü almak,gelecekte daha büyük başarılar kazanmak için beni motive eden unsurlarında başında geliyor, bu tip ödüller ya da ödül kadar bu tip yerlerde aday olmak bile benim daha çok çalışmamı sağlıyor.

Sevdiğin sporu yapıp, başarılar kazanmak ve bunun ödüllerle taçlandırılması ya da değer verildiğini görülmesi gerçekten gücünüze güç katıyor.

İlk eskrime başladığım dönemlerde insanlardan ‘’Ruslar sizden daha iyi, Fransızlar sizden daha iyi, İtalyanlar sizden daha iyi ’’ gibi sözler duyuyordum. Bizim başaramayacağımızı düşünüyorlardı. Aradan zaman geçti, şu an ki antrenörlerimiz yetersiz olmadığımızı, bizim daha yetenekli olduğumuzu ve kendimize inanmamız gerektiğini gösterdi. Sonrasında dereceler yavaş yavaş geldi ve insanların bu bakış açısını değiştirebildik. Yeni nesil yine çok güzel yetişiyor ve arkamızdan geliyorlar. Bu özgüven problemini aşmamız eskrim ve Türk sporu çok iyi oldu. Biz onlardan daha iyiyiz, daha yetenekliyizönemli olan tek şey kendimize inanmamız. Bu inanç ile çalışırsak, her branşta çok başarılı sonuçlar elde ederiz.

Bir başka röportajınızda eskrimi Karayip Korsanları filmi ile sevdiğinizi söylemişsiniz. Aynı zamanda eskrime tutku ile bağlandığınızdan bahsediyorsunuz. Peki nasıl oldu bu serüvene başlangıcınız?

Karayip Korsanları filmini ilk izlediğimdekorsanların kılıçlarla savaşması çok hoşuma gitti ve kılıçlara karşı bir ilgim oluşmaya başladı. Daha sonrasında okuduğum okula eskrim sporunu tanıtmak için geldiler. Eskrim ile böyle tanıştım. Yıllar geçtikçe elime kılıcı aldığımda, kafama maskemi geçirdiğimde kendimi çok farklı ve mutlu hissettiğimi gördüm.

Küçük yaşlardan itibaren aldığım dereceler de açıkçası beni bu spora bağladıve bugünlere kadar gelme fırsatım oldu.

Türkiye’ de son zamanlarda popüler hale gelen bir spor eskrim. Bu konuda zorluk yaşadığınız oluyor mu? Sizce eskrime gerekli ilgi, yeterli imkan sağlanıyor mu?

Türkiye'deki sporcular Dünya standartlarında mı çalışıyor?

Eskiden çeşitli zorlukları vardı. 6 - 7 yıl öncesinde insanlar yaptığım sporu bile bilmiyordu ve yaptığım sporla ilgili anlamsız sorular alıyordum. Artık en azından kılıçla yapılan bir spor olduğu biliniyor.

Federasyonumuz ve spor bakanlığımız yeterli imkanları sağlamaya çalışıyor. Dünya standartlarında çalışıyor muyuz? Evet. Dünya standartlarında hocalarımız var. Eskiye göre daha iyiyiz, ama geliştirmemiz gereken yönlerimizde hala var. Örneğin partner eksikliği bizleri şu anda zorlayan durumlardan biri.

Türk eskrim tarihindeki ilk kadın Avrupa Şampiyonu

17 yaşında ilk kadın Avrupa Şampiyonu olmak ilk zamanlarda omuzlarıma biraz yük olmuştudenebilir. Çünkü bu derece ile tanıdığım,tanımadığım herkeste bir beklenti oluştu. Yapamazsam insanlar ne düşünür diye düşündüm. Şu anda ise bu motivasyonumun artmasına sebep oluyor. Bu başarı ile hedeflerimi büyütüp Olimpiyatlarda, Dünya Kupalarında ve Avrupa Şampiyonaları’nda iyi dereceler almak istiyor, bunları alacağıma inanıyorum.

Eskrim strateji ve hızlı refleks gerektiren bir spor. Çalışmalarınızda asıl odaklandığınız nokta nedir?

Çalışmalarımda, tanıyorsam eğer öncelikle rakibimi analiz etmeye odaklanıyorum. Bunun dışında dengeli bir çalışma sistemimiz var.

Antrenman olarak teknik antrenmanlara odaklanıyoruz. Bunların dışında partnerli egzersizler yapıp, stratejimizi geliştiriyoruz ve koordinasyon antrenmanları yapıyoruz. Bunlara ek olarak da bireysel olarak mental dayanıklılık ve beslenme alanlarında profesyonellerden destek alarak, her koşulda kendimi hazır tutmaya çalışıyorum.

Kaybettiğiniz maçların sonrasında neler düşünüyorsunuz?

Her sporcu, çıktığı her maçı kazanmak ister. Bende öyleyim ama kaybettiğin maçların sonrasında moral bozmadan çalışmaya devam etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunu uygulamaya çalışıyorum. Kendimi analiz edip nerelerde hata yaptığıma bakıyorum. Rakibin benden daha iyi ne yaptığını sorguluyorum. Bir not defterim var. Yenildiğim maçların sonrasında bu deftere rakibimin hangi konuları doğru yaptığını, benim neleri yanlış yaptığımı yazıyorum.

Bence genç sporcuların, deneyimli sporculardandaha fazla potansiyeli var. Bu sadece eskrim için değil, tüm profesyonel ve amatör branşlar için geçerli. Gençlere daha fazla şans verilir ve imkan sağlanırsa gençlerin çok iyi işler başaracağını, dereceler getireceğini düşünüyorum.

  • Mira Akıncı Mira Akıncı
  • Zehra Köse Zehra Köse
Top