Tie Break World - Şubat 2021

AHMET TAL İ MC İ L ER Sporun sosyolojide yeri nedir ? Spor , sosyolojik bütünlüğün bir parçasıdır , bu yapısı nedeniyle spor , sosyolojinin vazgeçilmez alanlarından bir tanesi olarak değer kazanmakta ve önemi daha da artan bir etkinlik türü haline dönüşmektedir . Spor kurumu aracılığıyla içinde yaşadığımız toplumsal yapının minik bir minyatürünü inceleme imkanına sahip oluruz . Spor sosyolojisi , diğer sosyoloji dallarına göre oldukça yeni bir alandır . Sosyologların üzerinde yoğunlaştıkları spor kavramı , kültürün ayrılmaz bir parçasıdır . Spor olgusunun şekillenmesinde içinde yapıldığı toplumsal bütünün kurumsal ilişkilerinin yanı sıra ideolojik ve kültürel bütünlüğünün de etkisinin bulunduğunu göz önünde bulundururlar . Sporun daha iyi anlaşılması ve geçirmiş olduğu dönüşüm sürecinin tespit edilmesi sadece spor ve sportif etkinler açısından değil , toplumsal yapının her kesimini yakından ilgilendirmektedir . Spor , içinde yapıldığı toplumdan bağımsız , yekpare bir bütünlük alanı değildir . Toplumsal yaşam içerisinde yaşanan dönüşümler , çarpıklıklar spor alanına da yansımaktadır . Sporu ve spor yönetimini içinde yapıldığı toplumdan soyutlayamazsınız , her haliyle bir aynadır ve o kusurlu aynada aslında kendinizi seyredersiniz . Sporun içinde yapıldığı kültürden beslendiği ve o kültürü beslediği gerçeğini aklımızdan hiç çıkartmamalıyız , o halde bütün bu olan bitenlerin arkasında yine biz varız ! Tüm bu olanlar bizi yansıtıyor ve yansıtmaya devam edecek . Cinsiyetçilik nedir ve sosyolojide yeri var mıdır ? Cinsiyetçilik , bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan görüş ve ideolojidir . Bu tanımlamada ağırlıkla erkeklerin kadınlardan üstün olduğu vurgusu ön plandadır . Cinsiyetçilik hayatın her alanında bulunan ve kendisini hissettiren bir yaklaşım olarak üzerinde dikkatle durulması gereken bir kavramdır . Sosyoloji , toplumsal hayatın her alanında bulunmakla kalmayıp bu yapıyı etkileyen bir olgu olarak cinsiyetçilik kavramı ile ilgili çalışmalarda bulunur . Özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde toplumsal cinsiyet çalışmaları , feminist yaklaşımın da etkisiyle daha da ağırlık kazanmıştır . Burada dikkat çekici olan bir diğer önemli husus ise erkeklik ile ilgili olan çalışmaların da yine bu dönemde görülmeye başlanmasıdır . Toplumsal hayatın içerisinde farklı cinsel tercihlerin ve yaşam biçimlerinin yaratmış olduğu beklentiler , sosyolojinin toplumsal cinsiyet alanında daha fazla çalışma yapmasını doğurmuştur . Peki , cinsiyetçilik hastalık mıdır ? Cinsiyetçilik bir hastalık değildir fakat sosyalizasyon sürecinde ailede başlayan ve arkadaş çevresi ile okulda süren anlayışların ürünü olarak , çoğu kez kültürel mirasın da bir ürünü olarak bireyleri şekillendiren yaklaşımdır . Burada çoğu kez çizilen standart çerçeve içerisinde erkeklik ve kadınlık rolleri tanımlanır ve bu rollerde erkek egemen ideoloji var olan toplumsal hayatın sürdürülmesinde her açıdan baskın bir görünümdedir . Cinsiyetçiliğin özellikle dilsel düzeyde büyük bir karşılığı bulunduğunu ve argo , küfür kullanımı aracılığıyla pek çok kelimenin farkında olmadan normalleştirildiğini unutmamalıyız . Sporun sosyolojideki yeri SAYFA 8 SÖYLEŞİ / SPORDA EŞİTLİK

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=