Tie Break World - Ekim 2020

C A T C H S O M E W A V E S I N Satrancın yanında fiziksel sporları da çokça yapan, özellikle basketbolu çok uzun yıllardır oynamış biri olarak satrancın en az bu sporlar kadar ciddi ve biraz daha resmi olduğunu söyleyebilirim. Durağanlık ise bence satrancın doğasında olan bir durum değil. Fiziksel bir hareket bulunmasa da; her yeni konum, her hamle aslında yeni bir hareket yaratıyor. Özellikle kafa kafaya geçen ve kritik oyunlarda sıkılmak neredeyse mümkün değil. I N T H E S P O T L I G H T Daha aktif sporların yanında satrancın durağanlığından ve ciddiyetinden sıkıldığın oldu mu? Sık sık turnuvalara gittiğin oluyor mu? Bu nedenle okuldan geri kaldığın oldu mu? Satranç turnuvalarına ilkokul-ortaokuldan itibaren düzenli olarak katılıyorum. Tabii ki, bu turnuvalar en az 2-3 gün sürdüğünden dolayı zaman alıp dolayısıyla derslerden geri kalmaya sebep olabiliyor. Her alandaki her sporcu bu tarz durumlardan az çok etkileniyor. Zaten sporcu olmanın en büyük zorluklarından biri de akademik ve sportif hayatı dengede tutabilmek. Satranç maçı esnasındaki Efe'yi bize üç kelimeyle anlatır mısın? Satranç maçları sırasında doğal olarak düşünceli/düşünür bir halde olurum. Bunun dışında hareketli diyebiliriz, hamlemi yaptıktan sonra masadan kalkıp başka insanların, arkadaşlarımın maçlarına bakmaktan keyif alırım. (Masadan kalkıp yürüdüğün bu süre aslında aklımı biraz kendi maçından uzaklaştırıp döndüğümde daha objektif bir şekilde pozisyonu görmemi sağlıyor.) Üçüncü olarak da dikkatli diyeceğim. Oyun sırasında, özellikle belli hamlelerde çok dikkatli olmak zorundasınız çünkü hesaplamadığınız veya yanlış hesapladığınız her bir devam yolu size taş veya pozisyon avantajı kaybettirip maçı kaybetmenize sebep olabiliyor. Kendini maçlara nasıl hazırlıyorsun? Tabii maç yapmak, özellikle yıldırım dediğimiz iki tarafın da daha az süresi olduğu maçlar yapmak çok işe yarayabiliyor. Bunun dışında düzenli olarak taktik soruları çözmek, oyunsonu stratejilerini pratik etmek, ustaların oyunlarını incelemek çok faydalı çalışma yöntemleri. Ancak asıl maç hazırlığı, oyuna nasıl başlayacağınız ile ilgili oluyor. Oyunun ilk 10-15 hamlelik kısmı açılış evresi olarak adlandırılıyor. Belli bir seviyenin üstündeki her oyuncunun hem siyah hem beyazla oynadıkları belli açılışlar oluyor, açılış repertuarları diyebiliriz biz buna. Maç önü yapılabilecek en iyi çalışma, rakibinin açılışlarına karşı hazırlık yapmak. Rakibinin eski turnuvalarındaki maçlarından oynadığı açılışları bulup, onlara karşı kendi açılışlarını nasıl oynaman gerektiğini pratik etmek kritik bir avantaj sağlıyor. Oyuna iyi devam edebilmek için, açılıştan iyi bir konumla çıkabilmek zorundasın, bunun için de rakibin açılış hamlelerine karşı doğru hamleler yapabilmek gerekiyor. Maçlardan önce uyguladığın bir ritüel/ totem var mı? Çok belirgin bir ritüel veya totemim yok, ancak her maçtan önce düzenli yaptığım 2 hareket var. Birincisi, masaya oturduğumda taşları (belli yönlere bakacak şekilde) düzeltmek. Çoğu oyuncuda görebileceğin bir harekettir bu. İkincisi ise yanıma aldığım pet şişe sudan ilk yudumu her zaman maç hemen başlamadan önce alırım. Bunu yapmamın belli bir sebebi yok, daha çok alışkanlık duruma geldi artık. 9

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=